Tahılların İnsanlık İçin Değeri

Tahıl ailesi (Poaceae veya Gramineae) dünyanın en önemli  besin kaynağıdır.
Tahıllar, tarih boyunca insanların yiyecek ve içeceklerinde kullanılmış, halen de milyarlarca insanın temel enerji kaynağı olmaya devam etmekte olan bitkilerdir. 
Buğday, Arpa, Yulaf, Çavdar, Pirinç ve  Mısır, en bilinen tahıl türleridir.

Tahılların sağladığı sağlık yararları, tahılın farklı kısımlarında bulunan bir dizi biyoaktif bileşiğin varlığından kaynaklanmaktadır. Bu yararlar tahıllarda bol miktarda bulunan  fenolikler, E vitamini ve Beta-glukan gibi bileşiklerden gelmektedir. Başka bir söyleyişle, tahıllarda bulunan bazı fenolik bileşikler, esansiyel yağ asitleri, vitaminler ve antioksidan fitokimyasallar bir çok konuda etkili olmaktadır.

Ancak  bu yararlı  bileşenler tam tahıl tüketildiğinde  alınabiliyor. Ne yazık ki, günümüz toplumları değişik nedenlerle tahılların yararlı bileşenler içeren kısımlarını kullanamıyor. Örneğin buğdayın ruşeymi, pirincin kepeği, yulafın kepeği tahıl ürünlerinde kullanılmıyor. 

Tabia botanik sizlere, tahılların en değerli bileşenlerini içeren ancak kullanım dışı kalan kısımlarından SC-CO₂ ekstraksiyonu yöntemiyle elde ettiği doğal ve saf yağları/ekstreleri sunuyor. 

Ürünlerin kullanım  alanlarını belirlemek siz değerli uzmanların yetkinliğinde.

E Vitamini'nin Hikayesi (Blog 1)

E Vitamini'nin Keşfi

20. yy başlangıcında batılı  bilim insanlarının temel uğraşlarından biri de, sağlıklı canlılar yetiştirmek için farklı diyet formülleri geliştirmekti.
Bu kapsamda, Berkeley California Üniversitesi'nden anatomistler  Herbert McLean Evans ve Katherine Bishop’da,  yağ, karbonhidrat, protein, tuz ve süt ürünleri ile hazırladıkları diyetlerde sağlıklı  hayvanlar yetiştiriyorlardı.
Çalışmalarında son derece başarılı olduklarını düşünürken hiç ummadıkları bir olguyla karşılaştılar. Diyet hayvanları çok sağlıklı ve besili görünmelerine karşın çoğalamıyorlardı. Tamamen steril olmuşlardı (kısırlaşmışlardı).
Saflaştırılmış karbonhidrat, protein, yağ ve mineraller içeren diyetler, süt gibi doğal gıdalar, deneysel  hayvanların  sağlığını korumak için yeterli olmamıştı. Çalışmalar diyetteki bu açığı gidermeye yoğunlaştı. (Yazının Devamını Okumak İçin Tıklayınız)

İnsan Beslenmesinde Fitosteroller (Blog 2)

Çağımızın   hızlı beslenme alışkanlıkları,  aşırı kalori, doymuş yağ, trans yağ asidi, basit şekerler, tuz ve düşük lif alımı ile sonuçlanan sağlıksız bir şekle dönüşmektedir.
Bu beslenme şekline hareketsiz bir yaşam tarzı da eklendiğinde, LDL kolesterol yükselmekte, obezite ve diyabetle ilgili, bulaşıcı olmayan, hastalıklar (tip 2 diyabetes mellitus, kardiyovasküler hastalık,vb.) hızla artmaktadır.(3)
LDL Kolesterol, koroner kalp hastalığı için güçlü bir risk faktörüdür. Bu nedenle, koroner kalp hastalığının morbiditesini ve mortalitesini azaltmak için LDL kolesterolünün  azaltılmasını hedefleyen yoğun diyet ürün çalışmaları yapılmaktadır. (2)
LDL kolesterolünün azaltılmasını hedefleyen diyet ürünler konusunda ise son yıllarda steroller/fitosteroller öne çıkmaya başlamıştır.

( Yazının Devamını Okumak İçin Tıklayınız )